Nöbetçi Eczaneler
Diyanet İşleri Başkanlığı, 10 Ekim 2025 tarihli cuma hutbesinde kalbin manevi önemi üzerinde durdu. “Cenâb-ı Hakk’ın Nazargâhı: Kalp” başlığıyla yayımlanan hutbede, kalbin Allah katındaki değerine ve insanın manevi hayatındaki merkezî konumuna dikkat çekildi.
“Kalp, İnsanın Manevi Merkezidir”
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbede, kalbin iman, takva, irfan ve hikmetin mekânı olduğu vurgulandı. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) şu hadisine atıfta bulunuldu:
“Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki o iyi olursa bedenin tamamı iyi olur. O bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! İşte o et parçası kalptir.”
Hutbede, kalbin iyiliğiyle insanın tüm davranışlarının şekillendiği ve Allah’ın nazar ettiği yerin kalp olduğu ifade edildi.
“Kalpler Ancak Allah’ı Zikretmekle Huzur Bulur”
Hutbede, Kur’an-ı Kerim’den Ra’d Suresi 28. ayet hatırlatıldı:
“Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.”
Kalbini ilahi tecelliye açan insanın hem dünya hem de ahiret saadetine ulaşacağı vurgulandı. Günahların kalbi kararttığı, gafletin insanı hakikatten uzaklaştırdığı, ibadet ve zikrin ise kalbi diri tuttuğu dile getirildi.
Tövbe ve İstiğfarın Önemi
Peygamber Efendimiz’in şu hadisine dikkat çekildi:
“Kul bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur. Bundan vazgeçip tövbe ve istiğfar ederse kalbi parlar.”
Bu bağlamda, tövbe ve istiğfarın kalbi arındırdığı, günahların bıraktığı izleri sildiği belirtildi.
Kalbi Yumuşatmanın Yolları
Hutbede, kalbi yumuşatmanın yollarına da değinildi. Peygamberimizin sahabelerden birine şu tavsiyeleri hatırlatıldı:
“İhtiyaç sahiplerine ikram et, yetimin başını okşa.”
İyilik ve merhamet dolu davranışların kalbi yumuşatacağı, insanı daha duyarlı kılacağı ifade edildi.
“Kalbimizi İslam’ın Nuruyla Aydınlatalım”
Cuma hutbesi şu öğütlerle sona erdi:
“Bize düşen; Hakk’ın aynası olan kalbimizi iyiliklerle donatmak, kimsenin kalbini kırmamak, gönlünü incitmemektir. Kalbimizi kirleten gafletten ve karartan günahlardan uzak durmaktır. Unutmayalım ki kalbimizi İslam’ın nuruyla aydınlattığımız takdirde Allah’ın razı olduğu bir kul oluruz.”
Hutbe, Peygamber Efendimiz’in duasıyla tamamlandı:
“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.”
