İlçe adaylarının açıklanması AK Parti’de istifaları da beraberinde getirdi. 10 yıl boyunca Kandıraspor Kulüp Başkanlığı yapan eski futbolcu ve teknik direktör İsmail Hakkı Buruş, AK Parti’ye zehir zemberek açıklamalarda bulunarak istifa ettiğini duyurdu. Siyasetin ticarete döndüğünü söyleyerek partide çıkarsız iş yapılmadığını ifade eden Buruş, FETÖ’cülere bile makam verildiğini partinin emekçilerinin ise uzaklaştırılmaya çalışıldığını iddia etti.
“AK PARTİ’DEN İSTİFA EDİYORUM”
Buruş istifa açıklamasında, “Ben ömrünü inandığı davaya insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır anlayışı ile yaşayan ‘Selametçi’ Hüseyin Buruş namı ile anılan babamdan öğrendiğim bu davayı geçim kapısı olarak görmedim. Hiçbir menfaat gözetmeksizin dava şuuruyla yolundan gittiğim, destek verdiğim Recep Tayyip Erdoğan’ın kurmuş olduğu AK Parti’den istifa ediyorum. Sorsam Recep Tayyip Erdoğan Bey Kandıra’ya kaç kez geldi diye değil kendisi, babası bile cevap veremeyecek kişiler baş köşelerde. Arkadaşlar Tayyip Bey Kandıra’ya 1990-1992 yıllarında iki kez geldi. Bir kez eski belediye binasının üst katı imar olan yerde düğün salonu vardı, oraya şimdiki adı Avrupa Birliği olan Avrupa Ekonomik Topluluğu’na hayır konulu konferansa gelmişti. Bir kez de Turan Güneş Kültür Merkezi’ne İstanbul İl Başkanlığı döneminde gelmişti. O zamanlar ver siparişi gelsin afişler, brandalar diye bir şey yoktu. El ile 1 metre 50 cm kartonlara ispirtolu kalem ile davet ilanları yazılıyordu. Çok şükür yazdık astık, salonları tıka basa doldurduk, seçim çalışmalarında köy gezilerinde videolara sök tak çıkar çalıştık… Şimdi seçimlerde iş sözü almadan yevmiye ile bile bayrak asacak genç bulunmuyor…” dedi.
‘SİYASETİ TİCARETE ÇEVİRDİLER’
İki ağabeyim ve ablamla birlikte bir hafta disiplin cezası ile cezalandırıldık. Cezalarımız, iyi halinizi görürsek sicilinize işleyemeyeceğiz diyerek tebliğ edildi. Bir derdin olmalı, bu ayrıca bir gayen olduğu anlamına gelir. Sabır, sebat ve çaba ancak gayen olduğu zaman tezahür eder. Yürüyen kimse, emeline ulaşmakta bekleyen kimseden yakındır. Bu yolda biraz sıkıntı çektiysen, bu da yolun diyetindendir. Teşkilatlarda siyaseten rakip olarak kim var ise görev aldı, yalınayak olarak partiye geldi, jeepler aldı, sonra partinin kapısından geçmedi. Biz kendi işyerimizi kapatıp bir kişi fazla olsun diye toplantılara giderken işe giren arkadaşlar, babam ineği sattı parayı bastı işe girdim dedi ve toplantılara katılmadı. 2014-2019 yıllarında belediye başkanı aday adayı oldum, önceki dönemde Kandıra’da 25, Kocaeli genelinde 340 kişiden kıdem almayan, belediyede işe girmeyen, ihale almayan makam mevki istemeyen benden başka kimse kalmadı. Hepsi siyaseti, ticarete çevirdi.” dedi.
“KARARLAR KANDIRA’NIN MENFAATİNE DEĞİL”
Sözlerini sürdüren Buruş: “AK Parti’yi en çok eleştirenler en baş köşeye sahip oldular. FETÖ’cülere bile yer makam mevki verilirken beni ve ailemden kim var ise uzaklaştırmak için ellerinden geleni yaptılar. Hiçbir zaman partiden, belediyeden, siyasetten delikli kuruş kazanma peşinde olmadım. Parasını ödeyemediğim bir ortamda yemek yemek zorunda kaldı isem ilk fırsatta 3 garibanı doyurdum. 25 yıllık parti hala kimin nerede oturup nerede ne iş yaptığını bilmeden atanabiliyorsa, yaşadığım kente aday olarak geliyorsa sistem bozuk kurulamamış demektir. 2 dönem belediye başkanı aday adayı oldum istifa etmek gibi nefsani bir düşünce içerisinde olmadım, lakin gelinen süreçte sadece ve sadece Kandıra’da yaşayan bir birey olarak yapılanların kabul edilebilir yanı kalmamıştır. Yerel yönetimlerin insan hayatına direk dokunan, bir seçim olduğunu düşünürsek alınan kararların Kandıra’nın menfaatine olmadığına karar verdim. En küçük makamları, mevkileri parti sayesindeki menfaatleri bittiğinde dar paça pantolon, Rayban gözlük ile klimalı odalardan Reis yanlış yaptı diyenlerden olmadık.” diye konuştu.
“SİYASET VE SİYASİLER KİRLENDİ”
Partideki sıkıntıları anlatmayı sürdüren Buruş: “Bizimle aynı havayı solumayan, bizimle aynı yağmurda ıslanmayan, bizimle aynı güneşte kavrulmayan, bizi biz gibi görmeyenlerle olmaz Reis… Bu ve daha sayamayacağım kadar sebepten dolayı istifa ettim. Şimdi bir iş yaptığınız zaman destek de olur eleştiri de. Lakin olur olmaz eleştirisini duyduğum arkadaşların hem yüzüne söylerim hem sosyal medyada açık açık yazarım. Dedesi hangi partide imiş, babası hangi partiyi desteklemiş, kardeşi hangi partiye çalışmış, AK Parti’ye ne vermiş, karşılığında ne almış, Kandıra küçük bir yer. Herkes herkesi bilir onun için bana lider dava edebiyatı yapmayın, altında kalırsınız. Muhtemelen babalarınız veya amcalarınız ile rakip partideydik, onlarla mücadele ettim ben, sizler az gelirsiniz. Nezaket inceliktir, kibarlıktır, olgunluktur, zarafettir, sevgidir, saygınlıktır. Edepli ve terbiyeli olmaktır. Siyaset dünyamızın en büyük eksiği; nezaketsizliktir. Dilimiz kirli, sözümüz kirli, eylemlerimiz kirli çünkü siyasetçilerimiz kirlendi. Siyasetimiz kirlendi, nezaket çok uzaklarda kaldı. Olgunluk unutuldu. Dinlemek, anlamak, el ele vermek, empati kurmak ‘ödün’ sayıldı. Bu duygu düşünceler ile bilmeden siyaseten üzdüğüm kırdığım kim var ise hakkını helal etsin. Kainatta bir katre dahi olmayan insan oğluna ‘Nezaket’ yakışır…” diyerek sözlerini tamamladı.